Saç Dökülmesini Duraklatan ve Güçlendiren Bitkisel Aktifler Nelerdir?
Doğa, yüzyıllardır insanoğlunun şifa kaynağı olmuştur. Ancak modern bilim geliştikçe, bitkilerin sadece “geleneksel birer ilaç” olmanın ötesinde, moleküler düzeyde saç folikülleri ile iletişim kurabilen güçlü biyokimyasal ajanlar barındırdığını keşfettik. Saç dökülmesiyle mücadelede sentetik kimyasalların yan etkilerinden çekinenler için bitkisel aktifler, güvenli ve etkili bir liman olarak öne çıkıyor. Fakat burada önemli bir ayrımı yapmak gerekir: Her bitkisel karışım şifa değildir. Önemli olan, doğru bitkinin, doğru özünün, doğru konsantrasyonda ve teknolojiyle işlenerek saç köküne ulaştırılmasıdır.
Akademi Saç Terapi olarak 2009 yılından bu yana savunduğumuz Trikoloji (Saç Bilimi) felsefesi, doğanın gücünü laboratuvar hassasiyetiyle birleştirmeyi hedefler. Saç dökülmesini durdurmak ve zayıflamış kökleri yeniden hayata döndürmek için kullandığımız protokollerde, etkinliği klinik çalışmalarla kanıtlanmış “Fitoterapötik” ajanlar başrolü oynar. Bu yazımızda, saç sağlığının görünmez kahramanları olan bu bitkisel aktifleri ve onların saç köklerinde yarattığı mucizevi etkileri mercek altına alacağız.
Saw Palmetto: Doğal DHT Baskılayıcısı
Saç dökülmesi denince, özellikle erkek tipi dökülmede (Androgenetik Alopesi) baş şüpheli DHT (Dihidrotestosteron) hormonudur. Bu hormon, genetik olarak duyarlı saç köklerine saldırarak onları büzüştürür, nefes alamaz hale getirir ve sonunda üretimi durdurur. Tıbbi ilaçlar bu hormonu baskılayabilir ancak genellikle istenmeyen hormonal yan etkilere yol açabilirler. İşte tam bu noktada doğanın mucizesi “Saw Palmetto” (Cüce Palmiye) devreye girer.
Kuzey Amerika kökenli bu bitkinin meyve özleri, testosteronun DHT’ye dönüşmesini sağlayan 5-alfa redüktaz enzimini doğal yollarla inhibe eder (engeller). Akademi Saç Terapi’de kullandığımız Svenson marka özel losyonların formülünde yer alan Saw Palmetto, sentetik ilaçların aksine vücudun hormonal dengesini bozmadan sadece saç kökü düzeyinde koruma kalkanı oluşturur. Bu sayede saç kökleri üzerindeki baskı kalkar ve kökler yeniden özgürce büyümeye başlar.
Ginkgo Biloba: Kılcal Damarların Mimarı
Bir saç kökünün hayatta kalabilmesi için tek bir şeye ihtiyacı vardır: Kan. Kan demek oksijen demektir, protein demektir, vitamin demektir. Ancak stres, yaşlanma ve sigara kullanımı gibi faktörler saçlı derideki mikro-sirkülasyonu (kılcal damar dolaşımını) yavaşlatır. Kan gitmeyen yerde hayat biter.
Ginkgo Biloba, dünyanın en yaşlı ağaç türlerinden biri olarak bilinir ve yaprak özleri dolaşım sistemi üzerinde harikalar yaratır. Bu bitkisel aktif, damar çeperlerini güçlendirir ve vazodilatasyon (damar genişlemesi) etkisi yaratarak kan akışını hızlandırır. Bakım protokollerimizde kullandığımız Ginkgo Biloba özleri, saç köklerine giden besin otobanlarını yeniden trafiğe açar. Kanlanması artan kök, adeta derin bir uykudan uyanır gibi canlanır ve saç üretimine geri döner.
Isırgan Otu (Nettle): Sebum Dengeleyici ve Mineral Deposu
Isırgan otu, halk arasında genellikle basit bir ot gibi görülse de, Trikoloji dünyasında bir süper kahramandır. Saç dökülmesinin önemli nedenlerinden biri de saç derisindeki aşırı yağlanma (sebum) ve buna bağlı gelişen enflamasyondur. Yağlı bir saç derisi, gözenekleri tıkar ve saç kökünü boğar.
Isırgan otu ekstresi, içeriğindeki zengin silika ve kükürt mineralleriyle saç köklerini beslerken, aynı zamanda güçlü bir anti-inflamatuar (yangı giderici) ve sebum dengeleyici olarak çalışır. Yağ bezlerinin aşırı çalışmasını frenler, saç derisini sakinleştirir ve köklerin nefes alabileceği temiz bir ortam yaratır. Akademi Saç Terapi’de özellikle yağlı saç dökülmesi yaşayan danışanlarımızda kullandığımız formüllerde ısırgan otu vazgeçilmez bir bileşendir.

Panax Ginseng: Hücresel Enerji Santrali
Saç üretimi, vücudun en çok enerji harcadığı süreçlerden biridir. Zayıflamış saç kökleri genellikle “yorgun” köklerdir; hücre bölünmesi için gerekli ATP enerjisini üretemezler. Uzak Doğu tıbbının binlerce yıllık sırrı olan Panax Ginseng, tam da bu enerji krizini çözer.
Ginseng köklerinden elde edilen aktifler, saç folikül hücrelerinin (keratinositlerin) metabolizmasını hızlandırır. Yani saç köküne “daha hızlı çalış ve daha kaliteli üret” emrini verir. Yapılan araştırmalar, Ginseng’in saçın büyüme evresi olan Anagen fazını uzattığını ve saçların erkenden dökülme evresine girmesini engellediğini göstermiştir. Bizim uygulamalarımızda Ginseng, saçın sadece dökülmesini durdurmakla kalmaz, aynı zamanda saç telinin kalınlaşmasına ve hacim kazanmasına yardımcı olur.
Aloe Vera: Derinlemesine Nem ve Onarım
Saç sadece kökten beslenmez, aynı zamanda içinde bulunduğu “toprağın” yani saç derisinin kalitesinden de etkilenir. Kuru, gergin, kaşınan veya pullanan bir saç derisinde sağlıklı saç yetişmesi imkansızdır. Aloe Vera, doğanın en güçlü nemlendiricisi ve doku onarıcısıdır.
İçeriğindeki 75’ten fazla aktif bileşen (vitaminler, enzimler, mineraller, şekerler, lignin, saponinler, salisilik asitler ve amino asitler) ile saç derisini yatıştırır. Özellikle kimyasal işlemlerden zarar görmüş veya kronik kuruluğu olan saç derilerinde, Aloe Vera bazlı solüsyonlarımız derinin pH dengesini düzenler. Saç derisi bariyeri onarıldığında, dökülmeye neden olan dış faktörlerin etkisi de minimize edilmiş olur.
Biberiye (Rosemary) Yağı ve Ekstresi: Doğal Uyarıcı
Son yıllarda sosyal medyada popüler olsa da, Biberiye’nin saç üzerindeki etkisi binlerce yıldır bilinmektedir. Trikolojik çalışmalarda, belirli konsantrasyondaki biberiye ekstresinin, saç çıkarmada kullanılan minoxidil etken maddesi kadar etkili olabildiği, ancak onun yan etkilerini taşımadığı gözlemlenmiştir.
Biberiye, saçlı derideki sinir uçlarını ve kan dolaşımını uyararak folikülün beslenmesini artırır. Ayrıca güçlü antioksidan özelliği sayesinde saç köklerini serbest radikallerin (hücre paslanması) yıkıcı etkisine karşı korur. Akademi Saç Terapi’nin bakım kürlerinde yer alan biberiye aktifleri, saç köklerini “dürterek” harekete geçirir.
Teknolojiyle Buluşan Doğa: Akademi Saç Terapi Farkı
Peki, bu bitkileri aktardan alıp kaynatıp sürmek aynı etkiyi yaratır mı? Ne yazık ki hayır. Bitkilerin içindeki aktif moleküllerin saç köküne (ki bu derinin oldukça alt katmanındadır) ulaşabilmesi için özel taşıyıcı sistemlere ve doğru moleküler boyuta ihtiyacı vardır. Evde yapılan karışımlar genellikle molekül yapısı büyük olduğu için deri yüzeyinde kalır, emilemez.
Akademi Saç Terapi olarak farkımız, İngiltere menşeli Svenson Hair Group işbirliğiyle, bu kıymetli bitkisel aktifleri nanoteknolojiye yakın formülasyonlarla kullanmamızdır. Kullandığımız losyonlar, bitkinin “özünün özünü” içerir ve lipozomal teknoloji sayesinde doğrudan hedef organ olan saç folikülüne ulaşır.
Türkiye’nin ilk lisanslı Trikologları Evrim Bayraktar ve Burcu Çayözü yönetimindeki merkezimizde, önce saçınızın ihtiyacı olan bitkisel desteği Trikolojik Analiz ile belirliyor, ardından size özel hazırlanan protokollerle bu aktifleri en verimli şekilde uyguluyoruz.
Doğanın sunduğu bu muazzam eczaneden, bilimin ışığında faydalanmak ve saçlarınızı kimyasallara boğmadan, kökten uca güçlendirmek istiyorsanız, çözüm uzakta değil. Bitkisel aktiflerin gücüyle tanışmak ve saçlarınızdaki doğal değişimi başlatmak için Akademi Saç Terapi’nin Nişantaşı ve Bağdat Caddesi şubelerine bekliyoruz. Unutmayın, en güçlü çözüm, doğanın ve bilimin el ele verdiği çözümdür.
Yorumlar kapalı.